Agence Science Presse Çeviri


 



TRIN 363-001 TEKNİK ÇEVİRİ


TEXTE 2


Z. Emine BOGENÇ DEMİREL

----------------------------------------------------------------------------------------------------------

                                           


SCIENCE.PRESSE AJANSI

Çünkü herkes bilimle ilgileniyor!

 

Nobel Tıp Ödülü neden tarih öncesi araştırması yapan genetikçiye verildi?

Pascal Lapointe 

4 Ekim 2022 Salı

Genetik bilimi – insan genomu / Genetik bilimi – genlerin tanımlanması/ Nobel – Ödül / Tarih Öncesi – Neandertal / Tarih öncesi insan

Neandertal kuzenlerimizin DNA'sını çözümleyerek ve "paleogenetiği" ya da başka bir deyişle antik insanların genlerinin tanımlanmasını bir adım öteye taşıyarak imkansız olduğu düşünülen buluşlar yaptı. Ancak çok az kişi onun Nobel Tıp Ödülü'nü kazanacağını ön görebildi.

Son 25 yıldır, Ne zaman atalarımızın genlerinin deşifre edilmesi konusunda yeni gelişmelerden söz edilse Svante Pääbo'nun adından bahsediliyor. 1980'lerin sonunda, bu İsveçli araştırmacı ve çeşitli ülkelerden gelen meslektaşları bu uzak geçmişi araştırmaya başladıklarında, Neandertallerin genlerini keşfedebileceğimize çok az kişi inanıyordu. Bunun sebebi ise DNA’nın çok hızlı bozulan bir molekül olmasıydı ve son Neandertal'in 25.000 yıldan fazla bir süre önce ölmesiydi. Dahası, nesiller boyunca bu kemiklerle uğraşan insanlarınkiyle karışma riski vardı.

Almanya'daki Max-Planck Evrimsel Antropoloji Laboratuvarı, bu laboratuvarı başarılı kılan teknoloji ve metotları geliştirerek sonrasında önemli bir yer haline geldi: 1997'de bir Neandertal genom parçasının ilk kez çözümlenmesinin ardından, Svante Pääbo liderliğindeki ekip sayesinde 2010 yılında, küçük bir parmak kemiğinin insan türünün daha önceden bilinmeyen bir dalına, 40-50.000 yıl önce Asya'nın bu bölgesinde yaşamış olan Denisovanlara ait olduğu doğrulandı.

Bununla birlikte, iskelet morfolojisi yerine yalnızca genetik bilimi kullanılarak insanın yeni bir kuzeninin varlığı ilk kez doğrulanıyordu. Bundan sonra ise paleogenetik ve paleogenomik olarak adlandırdığımız şey, Neandertaller ve Denisovanlar arasındaki atasal bağları, kendi bölgelerinin gizemi ve Afrika'dan ayrılan Homo sapiens ile ilk temasları hakkındaki soruları derinleştirecek. Geçtiğimiz yıllarda, daha eski dallarda bile yeni keşiflere yaklaştık. Bu listenin başında ise homo erectus gelmekte.

Ancak bu disiplinlerin insan evrimi çalışmalarının merkezi haline gelmesinin ve son milyon yılda kuzenlerimizin ve atalarımızın göç hareketlerini daha iyi takip etmeyi mümkün kılmasının ötesinde, tıp biliminde beklenmedik kapılar açtılar.

Bir yandan bağışıklık sistemimizden yüksekliğe alışmamıza kadar olan insan psikolojisinin bazı yönlerinin temellerine ışık tutarken diğer taraftan; 50.000 hatta belki 100.000’i aşkın süre önce yaşamış kuzenlerimizin bize aktardığı, şizofreni hatta Covid-19 gibi bazı hastalıkların oluşmasına katkı sağlayan genleri ortaya çıkardı. 

Korona virüs gerçekten de Neandertal DNA dizisini alan kişilerde daha şiddetli semptomlara neden oluyor gibi görünüyor. Bu DNA dizisi, Güney Asya nüfusunun yaklaşık %50'sinde ve Avrupa nüfusunun %16'sında bulunmakta.

Nobel Komitesi ayrıca mikropların tanınmasında ve alerjik reaksiyonlarda yer alan reseptörleri kodlayan üç "arkaik" gen dizisinden söz etmekte. Ayrıca, kuzenlerimizden aldığımız genlerin uyku bozukluklarıyla ilişkili olduğu görülmekte. Bunlar haricinde daha çok Pasifik’teki insanlarda bulunan Homo Sapienler ve bir Neandertal alt grubunun karşılaşması sonucunda miras aldığımız bir gen dizisinin, virüsün varlığını belirten bir molekülle ilişkili olduğu görülüyor.

Bunların hiçbiri olası tedaviler hakkında bir şey söylemiyor, ancak tüm bunlar, çeyrek yüzyıl önce duyulmamış ve ilk bakışta yalnızca tarih öncesi insan meraklılarının ilgisini çekmiş gibi görünen bilimsel bir atılımın yan etkileridir.Ancak Nobel Bilim Ödülleri'nin ödüllendirdiği şey tam da budur: Somut etkileri geriye dönük bir bakış açısıyla ölçülebilen kaşifler.

Özellikle tıp ve evrim arasındaki sınırda, paleogenetiğin insanı neyin karakterize ettiğine ışık tutmaya başladığı bir dünyadayız. Başka bir deyişle, ölmüş kuzenlerimize kıyasla bizi biz yapan nedir? Böylece, araştırmaların bir kısmı beynin büyümesiyle bağlantılı olabilecek genleri hedef almaya başlıyor. Bazı araştırmacılar dil gelişimiyle ilgili genler üzerinde çalışıyor. Svante Pääbo'nun laboratuvarının yeni nesil genetik araştırmacıları üzerindeki etkisi, Neandertallerin de ötesine çoktan yayılmış durumda.


https://www.sciencepresse.qc.ca/actualite/2022/10/04/pourquoi-nobel-medecine-geneticien-prehistoire 


Comments